Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi tarafından Uğur Mumcu ve Muammer Aksoyu anmak amacıyla düzenlenen panelde konuşan Tarhan, Gündemle ilgili ne var ne yok diye baktığımda ülkede olmayanları şöyle sıraladım; adalet, temel, mülk, merhamet, sanat, özgürlük, insanlık, yaşam sevinci, hoş görü, tevazu, saygı yok. Yakında muhtemelen beyaz ekmekte yok çünkü onu da yasaklamayı düşünüyorlarmış. Tabi bir de bunu da söylemek zorundayım bu ülkede bıyık yok galiba artık. Ama bu ülkede ne var? Bol bol biber gazı, coplar, içinde hukuk olmayan adliye sarayları, sayısız mahkemeler, yenileri yapılan cezaevleri var. Bunların yanı sıra aykırı yasaları meşrulaştırmak için yeniden yapılandırdıkları Anayasa Mahkemeleri var. Kaynaklarımızı birilerine peşkeş çekmelerini bu satışları meşrulaştıracak ve başına da peruklu, yüzüklü bir sınıf arkadaşlarını koydukları Danıştayları var. Bir başka sınıf arkadaşlarını koydukları Yargıtayları var. Bir de kamu denetçileri var ki, evlere şenlik bir kamu denetçisi. Bugün halkın devletle olan sorunlarını çözecekmiş bu kamu denetçisi. Bende yetmez ama evet diyorum ve keşke onun yerine Kenan Evreni kamu denetçisi yapsalar daha çok yakışırdı. şeklinde konuştu.
Bu arada Tarhan, konuşmasında İçişleri Bakanı İdris Naim Şahini eleştirirken,
Yemek yemek ve ayakta durabilmek dışında ne yapabildiğini henüz bilemediğimiz İçişleri Bakanı.. ifadelerini kullandı.
KREDİ AÇARKEN HANGİ KONUDA NEYİN VERİLEBİLECEĞİNİ BİLMELİSİNİZ
Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu ise İmralı sürecinde hükümete kredi açan CHPye seslendi. Müzakere yapılırken neyin istediğinin ve neyin kabul edilebileceğinin halka açıklanması gerektiğini kaydetti. Türkiyenin her geçen gün kötüye gittiğini savunan Sabih Kanadoğlu, Ülke doğrudan doğruya bir terör örgütüyle müzakere haline geldi. O halede bu müzakerenin niçin yapıldığını, neyin istendiğini, neyin kabul edilebileceğini halka açıklamadan bu müzakerelere giremezsiniz. Bu müzakereye girdiğiniz zaman elinizde silahlı bir terör örgütü varsa ve silah bıraktırılamamışsa zannediyorsanız ki, kanın akması durur. Hayır durmaz ve bu kan daha fazla akmaya başlar. Siz bunun Kürt sorununu çözüldü diye çözmeye kalkarsanız ortaya çıkacak başka sorunları da göz önüne almak zorundasınız. Onun için herhalde kredi açarken hangi konuda neyin verilebileceğini ve neyin verilemeyeceğini öyle bir müzakerenin silahlar bırakılmadan nasıl yapılabildiğini sormanız, araştırmanız ve onun hükmüne göre hareket etmelisiniz. dedi.
CİHAN