İzmir den Bodrum a, oradan da İstanbul a uzanan bir hikâye Bahar Çınar ın ki... Ege Üniversitesi Türk müziği konservatuvarından mezun. Ortaokul yıllarından beri hem söz yazıyor hem de beste yapıyor. Çıkardığı Kalbim albümüyle de insanlara unuttukları duyguları yeniden yaşatmayı hedefliyor.
Şarkıcı olacak çocuk kendisini kaç yaşında belli etti?
Kendimi bildim bileli müzikle iç içeyim. Okulda içinde müzik geçen ne varsa hep en önde yer alırdım. Arkadaşlarım da beni öne sürerdi. Küçük yaşlarda hem beste hem de söz yazmaya başladım. Sonunda da konservatuvara girdim. Aslında hem temel bilimleri hem de Türk halk oyunlarını kazandım. Tiyatroyu da çok sevdiğim için halk oyunlarını seçtim. Böylece hem müzik eğitimi hem dans hem de tiyatro eğitimi aldım.
Ben yaratıcı işlerle ilgilenenlerin hayatla dertleri olduklarına inanırım. Sizin derdiniz neydi?
Çocukluğumdan beri insanlara karşı yoğun bir sevgim var. Ama insanlar çok kırıcı, acımasız. Ben duyarlı ve hassas bir çocuktum. O da beni galiba fazlasıyla içime döndürdü. Derdimi konuşarak değil, yazarak ve müzik yaparak ifade etmeye başladım.
Albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?
Hayalim yaptığım besteleri enstrümanlar eşliğinde söylediğim bir albüm yapmaktı. İnsanlarla müziğimi ve duygularımı paylaşmak istedim. Okul sonrası pişmek için sahne çalışmaları yaptım. Sonra Bodrum sayfası başladı. Orada uzun süre çalıştıktan sonra da İstanbul un yolunu tuttum. Yusuf Bütünley le tanıştım. Birlikte şarkılarımın aranjmanını yaptık ve albümü çıkardık.
4 dilde şarkı söylüyorum
Şarkılar bugün unuttuğumuz duygulara, aşka, insanlığa dem vuruyor. Nasıl bir yaşanmışlık bu sözleri çıkarıyor?
Aslında bir iddiam yok. Sözler müziğin bir tercümesi gibi... Enerjilerin gökyüzünde dolaştığını düşünüyorum. Buna açık olduğumda onları yazabiliyorum. Neden ben? Yaradılışımdan ötürü... Ben onlara şekil verebiliyorum. Şarkı içinde besleniyor ve doğuyor. Ama müzik yaşanan ortak acılara eşlik ediyor. İnsanlar ne kadar farklı olsalar da, aynı kaderi paylaşıyorlar.
Ama aşk şarkılarının karşılığı intikam olmadı mı?
Benim kimseyle derdim yok. Sistemin insanları o noktaya taşıdığını düşünüyorum. 70 lerde ve 80 lerde aşk konusunda uçmuşlardı. Elbette ki değişim gerekliydi. Ama sanatla, müzikle insanları yine o duygu seline sokabilirsiniz. Bu sanatçının elinde olan bir şey. Yine bir akım olması gerekiyor.
Kaç dilde şarkı söylüyorsunuz?
70 ler, 80 ler ve belki 90 lar söylüyorum. Günümüzün şarkılarını çok dinlemiyorum. Kalbim albümünün 12 şarkısı dışında, İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Yunanca şarkılar da söylüyorum.